Bir varmış bir yokmuş, develer tellal iken pireler berber iken, uzak bir köyde çok fakir ama çok da akıllı bir genç yaşarmış. Bu gencin adı Keloğlan’mış. Hiç saçı olmadığından köylüler ona keloğlan adını takmışlar. Keloğlan kelliği ile bilindiği kadar kıvrak zekasıyla da bilinirmiş. Öylesine hazır cevapmış ki, ona ne dense hemen bir cevap bulurmuş.
Bir gün Keloğlan tarladan ot biçmeden gelirken, yolda kendini çok akıllı zanneden cin ile karşılaşmış. Cin keloğlan ile dalga geçip ondan daha hazır cevap olduğunu bizim Keloğlana kanıtlamak isteyerek ona bir laf atmış.
“Hey Keloğlan nereden böyle? Acele acele nereye gidiyorsun? Yoksa bir yere mi yetişmeye çalışıyorsun. Dur da iki kelam edelim” demiş. Keloğlan ise cine “nerden olacak elimdeki tırpanı görmüyor musun tabi ki tarladan ot biçmeden geliyorum senin ki de laf mı şimdi, seninle eğlenecek zamanım yok.” demiş.
Cin keloğlan ile dalga geçmeye kararlıymış. Hemen söze girip “Ee ne yaptın tarlada otları biçtin mi bari” diye sorunca Keloğlan;
“Ne yapayım dokuz ırgat tırpan salladık bir sivrisineği öldürdük” demiş.
Cin herhalde sivrisinek küçüktü deyince Keloğlan;
“Küçük müçük sinekten çıkan etin çeyreğiyle dokuz köpek doydu.” deyince Cin ne cevap vereceğini şaşırmış.
Onlar olsa olsa yavru köpektir deyince Keloğlan;
“Yavru mavru köpeklerden biri gökte uçan kartalı havada ağzıyla tutup yere çarptı” demiş. Cin;
O kartal değildir olsa olsa bir serçedir demiş. Keloğlan;
“Serçe merçe kanadının birisi dokuz ahırı örttü” deyince Cin iyice sinirlenmeye başlamış ve Keloğlan’a;
Onlar ahır değildir olsa olsa küçük evlerdir demiş. Keloğlan;
“Küçük müçük her birine dokuz deve sığdı” demiş.
Cin “yuh deve amma da attın, onlar olsa olsa deve yavrusudur” deyince Keloğlan;
“Yavru mavru içlerinden biri susayınca bir kuyu su içti” demiş.
Keloğlanla baş etmeye çalışan Cin artık pes etmek üzereymiş. “O kuyu değildir olsa olsa çocukların sopayla kazdıkları bir çukurdur” deyince Keloğlan;
“Çukur mukur içine sabah bir kova attım, anca gece dibe düştü” deyince Cin daha başka ne diyeceğini bilememiş. Keloğlan’ın nasıl böyle hazır cevap olduğunu görünce de Keloğlan’a;
“Neyse Keloğlan herkes senden çok zeki diye bahsederdi de inanmazdım, anlattıkları kadar varmışsın. Seni tebrik ederim şimdi sen yoluna ben yoluma” deyip Keloğlan ile dalga geçemeden dönüp gitmiş.
Keloğlan cinin kendisiyle dalga geçmeye çalışıp da ona laf yetiştiremediğini görünce de kahkahayı basmış ve keyifli keyifli köyünün yolunu tutmuş. Bu masal da burada bitmiş.
egiticimasallar.com‘da Keloğlan ile Cin Masalı’nı okudunuz. Lütfen bizimle görüşlerinizi yorum kısmında paylaşmayı unutmayınız.
