Kurbağa Prens Masalı Oku
Çok uzaklardaki bir ülkenin kralının yedi kızı varmış. Bu 7 prensesin içerisinden en güzeli ise en küçük olanıymış. Küçük prenses sarayda zaman geçirmeyi pek sevmez, sarayın önünden geçen nehrin kenarında çok sevdiği altın topu ile oynarmış.
Bir gün bu güzel prenses havanın çok güzel olduğunu görüp, yanına altın topunu da alarak nehrin kenarına gitmiş. Orada kendi başına topunu bir sağa bir sola atıp, arkasından koşarken, yanlışlıkla topunu nehre doğru fırlatmış. Hemen koşup yakalamak isterken top nehre düşmüş ve gözden kaybolmuş.
Prenses en sevdiği topunu kaybettiği için çok üzülmüş. Nehre girip topunu aramak istemiş ama nehir derin ve akıntılıymış. Tehlikeli olduğunu bildiği için nehre girmemesi gerektiğini düşünmüş. Çaresizce bir taşın kenarına oturup üzgün üzgün bakarken, nehrin kenarından bir kurbağa sıçraya sıçraya prensesin yanına gelmiş.
Prenses kurbağayı izlerken sıra dışı bir şey olmuş. Kurbağa, prensese seslenip “Güzel prenses ben size nehre düşen altın topunuzu geri getirebilirim” demiş arkasından da prensese bir şart sunmuş. “Ama topunuzu getirdiğim zaman beni sarayınıza götürüp, benimle birlikte yemek yiyeceksiniz ve bundan sonra beni yatağınızda uyutacağınıza söz vereceksiniz” diye eklemiş.
Prenses altın topuna geri kavuşma ümidiyle kurbağaya “Peki, eğer topumu bana geri getirirsen istediklerini yapacağım, söz veriyorum” demiş. Prensesten söz alan kurbağa hemen nehre atlamış. Aradan kısa bir süre sonra da nehirden prensesin altın topuyla birlikte çıkmış. Zıplaya zıplaya topu getirip prensese teslim etmiş. Prenses çok mutluymuş ama kurbağaya verdiği sözü de tutmak istemiyormuş. Ne yapacağını düşünürken nasıl olsa saraya giremez en iyisi ben kaçıp saraya gideyim kurbağadan kurtulurum diyerek başlamış kaçmaya…
Akşam olup sarayda sofra kurulduğunda prenses diğer kız kardeşleri annesi ve kral babası ile birlikte yemek yiyorlarmış. Bir anda yemek salonunda bir ses duyulmuş. “Vrraak vrraak”… Küçük prenses sesi duymamazlıktan gelmeye çalışmış ama masada oturan herkes bu sesi duymuş. Kral bu kurbağa burada ne geziyor deyince, kurbağa söze girip krala o gün ne yaşandıysa bir bir anlatmış.
Kızı prensesin kendisine bir söz verdiğini söylemiş. Bu yüzden bu söz üzerine onunda masada olması gerektiğini Krala anlatınca, Kral, kızı prensese “eğer bir söz verdiysen yerine getirmelisin. Kurbağaya hemen bir çatal kaşık getirin, önüne de yiyecekleri koyun. Bu akşam bizimle birlikte yemek yiyecek” demiş.
Prensesin yanına oturan kurbağa herkesle birlikte yemeğini yemiş. Prenses istemeye istemeye de olsa yemek sözünü yerine getirmiş. Şimdi de aklına kurbağaya verdiği diğer söz gelmiş. Onu yatağında yatıracağına söz verdiğini düşündükçe bir kurbağa ile nasıl yatabilirim bu sözü yerine getirmem imkânsız diye düşünüyormuş.
Saatler ilerleyip herkes yataklarına çekilirken, kurbağa genç prensesin arkasından yatak odasına doğru onunla beraber gidiyormuş. Prenses kurbağanın kendisini takip ettiğini görünce ona dönüp “hayır benim yatağımda uyuyamazsın, sana topumu nehirden kurtarmak için düşünmeden söz verdim, ama şimdi senin yatağımda uyumanı istemiyorum. Beni yalnız bırak” demiş. Kızı ile kurbağanın arasında geçen konuşmayı henüz yatmamış olan Kral duyunca, kızı prensese “yemekte sana söylediğim gibi eğer bir söz verdiysen tutmalısın” demiş ve prensesin yapacak bir şeyi kalmamış. Kurbağayı mecburen yatağına götürmüş.
Sabah olup prenses uyandığında yastığında kurbağa ile göz göze gelmiş. Verdiği sözün ne bedelini ödemeliyim artık sabahları kurbağayı görerek uyanmaya alışmam lazım diye düşünmüş. Ama kurbağa kendisine bir teklifte bulunmuş. Prensese “sizden son bir şey isteyeceğim, kabul ederseniz de saraydan çıkıp gideceğim” deyince prenses merakla sormuş. Ne isteyeceksin seni dinliyorum deyince, kurbağa “beni bir kez öpmenizi istiyorum sonra da söylediğim gibi bir daha karşınıza çıkmayacağım” demiş. Prenses istemeye istemeye kurbağadan kurtulacağını düşündüğü için kabul edip kurbağayı öpmüş. Tam da o an çok enteresan bir şey gerçekleşmiş.
Kurbağa birden yakışıklı bir prense dönüşmüş. O kadar yakışıklıymış ki prensesin gözleri kamaşmış. “Neler oluyor böyle” diye sorunca karşısındaki prens cevap vermiş. “Ben aslında bir prenstim ama yaşlı bir büyücü bana büyü yapıp beni kurbağaya çevirmişti. Tekrar prens olabilmem içinde bir prensesin yanında uyuyup, onun beni öpmesi gerekiyordu. Yoksa kalan ömrümü kurbağa prens olarak geçirecektim” deyince prenses olanlara çok şaşırmış.
Prenses ve kurbağa prens birbirlerine âşık olmuş ve hemen prensesin babası Kral’a olanları anlatıp evlenmek istediklerini söylemişler. Kral bu evliliğe onay verince de çok güzel bir düğünle evlenmişler. Tabi düğüne kurbağa prensin nehirde yaşayan kurbağa arkadaşları da katılmışlar. Prense yapılan büyünün bozulmasına çok sevinmişler.
Prenses ile kurbağa prens ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.
egiticimasallar.com‘da Kurbağa Prens Masalı‘nı okudunuz. Lütfen bizimle görüşlerinizi yorum kısmında paylaşmayı unutmayınız.