Bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde büyük bir kasabanın içinde görkemli ve çok büyük bir çiftlik varmış. Bu çiftlikte çeşit çeşit hayvanlar varmış. Ördekler, kazlar, atlar, inekler, tavuklar ve daha bir sürü hayvan beraberce mutlu şekilde yaşarlarmış.
Tavuklar ve ördekler çiftliğin içerisinde en fazla olan hayvan türüymüş. Çiftliğin çalışanları yumurta toplamaya kümese gittiklerinde, tavuk yumurtaları ile ördek yumurtalarını bile birbirine karıştırıyorlarmış. Çiftliğin sahibi çok ama çok güzel, sarışın, uzun boylu bir kızmış. Çiftlik sahibi güzel kız, bir sabah çiftliğinde gezintiye çıkmış, kümesleri ahırları geziyormuş. Kümese girdiğinde follukların birinde çok değişik bir yumurta görmüş. Yumurta tavuk yumurtalarından daha küçükmüş ve üzerinde benekleri varmış.
Güzel kız, “Bu ne enteresan bir yumurta, böylesini ilk kez gördüm” demiş, yumurtayı folluktan alıp saklamış. Bir sonraki gün gezinti yaparken aynı yerde ve aynı yumurtadan bir tane daha bulmuş. Güzel kız kendi kendine “Bu kümeste ne oluyor böyle. Acaba hangi tavuk böyle yumurtluyor. Bir hastalığı mı var yoksa?” diye düşünmüş. Sonra aklına bir fikir gelmiş, odasına gidip kamerasını yanına almış ve folluğu görecek bir yere kamerayı yerleştirmiş.
Bir gün sonra kamerayı koyduğu folluğa gitmiş, yine bir küçük benekli yumurta follukta duruyormuş. Kamerayı açıp izlemeye başlamış. Ama kümese çok fazla tavuk, ördek girip çıktığından birşey belli olmuyormuş. Sadece folluğun üzerinde pır pır uçan bir şeyin olduğunu görmüş. Görüntüyü geriye alıp defalarca izlemiş ama ne olduğunu anlayamamış.
Günler geçtikçe bu enteresan yumurtalar daha da çoğalmış, kız yumurtaları ne yapacağını düşünürken aklına bir fikir gelmiş, yumurtaları alıp kuluçkaya yatan bir tavuğun altına yerleştirmiş. “Bakalım bu yumurtalardan nasıl civcivler çıkacak” demiş.
Güzel kız beklerken çok meraklanıyormuş. Çıkacak civcivlerin nasıl olacağını düşünüp durmuş. Sonra aradan tam üç hafta geçmiş, kız kuluçkadaki yumurtaları görmeye gitmiş. Kümese girer girmez cik cik sesleri duymuş. Tavuğu kaldırıp altına bakınca bir de ne görsün… Yumurtalardan minik minik tüyleri olmayan kuş yavruları çıkmış.
Bunu Gördünüz Mü? Geyik İle Kaplan Masal Oku
Güzel kız olanlara inanamamış “demek bu yumurtalar bir kuşa aitmiş! Peki ama anneleri neden buraya yumurtladı ki?” diyerek araştırmaya başlamış.
Çiftliğin sahibi kız, düşünürken o sırada kümese bir kuş gelmiş, kızın başının etrafında uçmaya başlamış. Bir taraftan da kıza doğru ötüyor, sanki bir şeyler söylemeye çalışıyormuş. Kız şaşırmış “Ne anlatmak istiyorsun yoksa bu yavruların annesi sen miydin” demiş. Kuş yine ötmüş ve kümesin kapısına konmuş.
Güzel kız kuşa yaklaştıkça o biraz daha ileri konuyormuş. Güzel kız, kuşun onu bir yere götürmek istediğini anlamış. “Belli ki beni bir yere götürmeye çalışıyorsun, öyleyse tamam haydi gidelim” demiş.
Güzel kız, kuşu uçarken takip etmiş. Uzunca bir süre kuşun peşinden yürümüş sonunda ormana varmışlar. Ama ormana gidince kız gördüklerine inanamamış. Çünkü ormandaki ağaçların hepsini kesilmiş. Ormancılar ağaçları yerle bir etmişler.
Ormandaki ağaçlar ile birlikte ağaç tepelerindeki kuş yuvaları da yok olmuş. Çiftlik sahibi kız gördüklerine çok üzülmüş ve ağlamaya başlamış. “Ah güzel kuş demek ki bu yüzden yumurtalarını benim kümesime yumurtladın” demiş.
Hemen çiftliğe dönüş, çiftlikteki işçilerle birlikte bahçelerindeki ağaçlara kuş yuvaları asmışlar. Sonra da ormana kesilen ağaçların yerine yeni fidanlar dikmişler. Ormandaki ağaçlar büyüyene kadar kuşlar güzel kızın çiftliğindeki ağaçlara astıkları yuvalara yerleşmişler. Kalabalık çiftlik artık daha da kalabalıklaşmış, çiftliğin her yerinden kuş cıvıltıları yükseliyormuş.
Aradan yıllar geçince ormandaki fidanlar büyümüş ve kuşlar yeniden yuvalarını yapmışlar. Güzel kız kuşlara yardımcı olabildiği için çok mutluymuş. Hayatı boyunca da doğaya ve hayvanlara yararlı bir insan olarak yaşamış.