Komşuluk ilişkileri ile alakalı güzel örneklerden biri Tilki ile Leylek Masalı sizlerle…
Zamanın birinde ormanın derinliklerinde, kurnaz tilki ile komşusu leylek yaşarmış. Onları gören diğer hayvanlar bu ikilinin komşuluklarına çok özenirlermiş. Onların bu komşuluğunu her yerde örnek gösterirlermiş.
Leylek komşusu Tilki’ye her zaman yardımcı olur, yiyeceğini paylaşır, her gördüğü yerde halini hatırını sorarmış. Tilki ise Leyleği aslında çok sevmese de onun kendisine faydası dokunduğu için onunla komşuluk yapmayı sürdürürmüş. Fakat Leylek bunun farkına varmamış, çünkü Tilki’yi de kendisi gibi görüyormuş.
Bir gün Kurnaz Tilki, komşusu Leyleğin kendisi ile yiyeceklerini paylaştığını ama kendisinin ona hiç ikramda bulunmadığını fark etmiş. Kendi kendine böyle bencilce hep Leyleğin yiyeceğine ortak olup, ona hiç ikramda bulunmaz isem bir gün Leylek benimle komşuluğunu bitirir. En iyisi ben de onu bir kere yemeğe davet edeyim diye düşünmüş. Ama Leyleğin de yiyeceklerinden yemesini aslında istemiyormuş. Tilki bu ya, kurnazlığı ile bir çare düşünmeye başlamış ve aklına kurnazca bir fikir gelmiş.
Leyleğin yanına gidip, değerli komşum Leylek sen beni çoğu zaman yemeğe davet ediyorsun, eğer uygun olursa bugün de ben seni evimde ağırlamak istiyorum. Birlikte yemek yer sohbet ederiz demiş. Leylek Tilki’nin bu teklifine çok sevinmiş ve kabul etmiş.
Akşam olunca Leylek evinden çıkıp Tilkinin evine doğru yol almış. Kapıyı çaldığında Tilki Leyleğe kapıyı açıp, onu içeriye buyur etmiş. Geldiğine çok sevindim komşum, sen hemen yemek masasına geç, senin için çok güzel bir yemek hazırladım diyerek mutfağa doğru gitmiş. Leylek masaya oturup yemek için Tilki’yi beklemeye başlamış.
Tilki akşam yemeği için çorba hazırlamış ve Leyleğin çorbayı içememesi için de düz bir tabağa çorbayı doldurup, Leyleğin önüne getirmiş ve “haydi başlayalım, afiyet olsun” demiş. Leyleğin gagası çok uzun ve sivri olduğundan düz tabaktan çorbayı bir türlü içememiş. Tilki onun bu durumuna bakıp, içten içten gülüyormuş. Sonunda Tilki çorbasını bitirmiş, Leylek ise çorbadan bir yudum bile alamamış. Tilki’nin bu kurnazlığını fark etmiş ama ona bir şey söylememiş. Tilki ise bir süre sonra sofrayı toplamış, Leyleğin çorbasını da mutfağa gidince içip bitirmiş.
Leylek evine dönünce Tilki’nin bu planına karşı bir şey yapmaya karar vermiş. Sabah olur olmaz komşusunun kapısını çalıp, “Değerli komşum Tilki dün akşam ki yemek davetine karşılık olarak ben de bu akşam seni ağırlamak isterim” deyince, kurnaz Tilki daveti hemen kabul etmiş.
Akşam olunca Leyleğin evine gitmiş. Kapıya geldiğinde içeriden mis gibi et kokuları geliyormuş. Tilki’nin ağzı sulanarak kapıyı çalmış. Leylek onu içeriye alıp, masaya buyur etmiş. Yemekleri getirmek için mutfağa gidince de hazırladığı yemeği derin ve ağzı bir şişeninki kadar dar olan tabaklara koyup, Tilki’nin önüne getirmiş. Sonra da Tilkiye “buyur Tilki kardeş afiyet olsun” deyince, tilki bir türlü bu dar ağızlı tabaklara ağzını sokup yiyecekleri alamamış. Leylek uzun gagasıyla rahat rahat yemeğini yerken Tilki’nin yiyeceklere ulaşmak için şekilden şekle girmesine içten içten gülmüş.
Tilki Leyleğin kendisine bir ders vermek istediğini anlamış. Bir önceki akşam yemeğinde yaptığı yanlışın farkına varmış. Komşusu Leylek ise Tilki’nin fırsatçılığını ve bencilliğini görüp bir daha onunla komşuluk yapmamış. Leylek artık kendisine değer veren diğer hayvanlarla oturup kalkıyormuş, Tilki ise yalnız başına kalmış.
egiticimasallar.com‘da Tilki ile Leylek Masalı’nı okudunuz. Lütfen bizimle görüşlerinizi yorum kısmında paylaşmayı unutmayınız.
